Evet gelelim bir diğer
sıkıntılısı olduğum hatta abartıp bazı zaman kafamı bu saçmalık için
kemirdiğimi fark ettiğim duruma. ilgi takıntısı, arama sorma, mesaj ve bi
kamyon aptalca kafamı doldurduğum başıboş çalkantılar. Neymiş arkadaş
aramıyomuş pek, mesaj desen çokk nadir sen seviyorum sözcüğünü en son ne zaman
duyduğumu hatırlamayacak kadar deli vahşi yemiş bitirmişiz soframızda ne varsa
meğer. Buda uzun bi süre aç kalmamıza sebepmiş düşünememişiz öncesin de.. var
mı çözüme elbette tam yanıt olacak sağlamlılık ta doyumda değil ama var.
‘Zaman’ hem de özlenilesi ilk güne dönüş gibi değil yılların merakı ve birikmiş
hasretinin beklemişliği gibi. Bunun kuralları var. Üstüne düşersen
aramayacaktır, güzel bıcılı sözcükler kullanırsan kaybetme korkusu olmaz elbet,
deli gibi merak elbette ki kimsede yok ama hafiften merak etmesini sağlamak
nerede kiminle ne yapmakta olduğunu o sorgulasın sen anlatma hepsini. Yoksa
dökülünce elde ne varsa soracak bir şey kalmaz zaten. Ne yapmalı ilgilenmeli,
senin kaygılarını o taşımalı ama buna çözüm bitsin olarak bakacak kadar tembel
ve güçsüzse bırakmalı zaten gidişini öylece seyir etmeli. Ama bunu fark edip
bunun için yeni bir şeyler yapıyorsa kaybetmek istemediğindendir kayıp
gidenleri farkedemediğindendir. O zaman zaten birsiniz büsbütünsünüzdür
demektir ve yap sende onla ne çabaysa ne emekse sonsuz ver onunla birlikte
‘siz’ için yap bunu gocunma hiçbir zaman. Yeter ki gayretin yalnız olmasın.
Az uzağında olsun..ilk tanıdığın
adam gibi bile değil, hiçkimse gibide değil aksine onun üzerine üzülüp
düşünecek kadar değerlin. En çok ona olsun değerin de öfken de sevginde..
·
Arama bi zaman.
·
Mesaj atma bi zaman.
·
‘Can’ deme birr zaman..
·
Düşünmede uzunca zaman..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder